Yükleniyor Etkinlikler
  • Bu etkinlik geçti.

« All Etkinlikler

SaturDox 2015

28/03/2015 @ 11:00 - 30/05/2015 @ 17:00

Tarih: 28 Mart – 30 Mayıs 2015

SATURDOX’TA GEÇMİŞLE YÜZLEŞME TARTIŞMALARI

2015 yılında Depo, Türkiye’deki ve dünyadaki Ermeni hafızasıyla ilgili bir dizi sergiye ev sahipliği yapıyor. Bu projeler, hem Türkiye’den hem de diasporadan Ermeni sanatçılar ve araştırmacılar tarafından hazırlanıyor. Depo’da önceki yıllarda da Ermenilerin Anadolu’da yitirilmiş geçmişleri üzerine pek çok sergi düzenledik. Böylelikle bastırılan bir geçmişi toplumsal hafızaya dahil etmeyi, konu etrafındaki farkındalık eksikliğini ve yanlış bilgilendirmeleri gidermeyi, diyalog için alan açmayı hedefledik.

Bu çerçevede, beş yıldır Documentarist’le birlikte düzenlediğimiz SaturDox – Belgesel Buluşmaları etkinliğinin bu yılki programını, soykırım temalı belgesellere ayırdık. 28 Mart’tan başlayarak 30 Mayıs’ta sona erecek olan programda, dünyanın değişik ülkelerinde yaşanmış soykırımlar ve bunlarla yüzleşme çabası üzerine 7 film gösterilecek. İlk ve son etkinlikte, gösterilerin ardından birer söyleşi düzenlenecek. Bu filmler ve tartışmalar, aynı zamanda ülkelerin/toplumların geçmişindeki insanlık suçlarıyla yüzleşme sürecinde belgesellerin rolü ve işlevi konusunu da gündeme getirmeyi amaçlıyor.

SATURDOX BELGESEL BULUŞMALARI 2015 PROGRAMI

28 Mart Cumartesi 17:30

Cennetin Bekçileri
Yön: Edet Belzberg, ABD, 2014, 121′

Söyleşi: Soykırım, Geçmişle Yüzleşme, Sorumluluk

Devrim Sezer – İzmir Ekonomi Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü

Özgür Sevgi Göral – Hakikat Adalet Hafıza Merkezi

Alman avukat Raphael Lemkin 1940’larda türetene kadar, “soykırım” kelimesi mevcut değildi. Tabii ki bu kelimenin tanımladığı fiiller mevcuttu; ama onları tam olarak açıklayacak bir yol ve bunu gerçekleştirenleri cezalandırmak için bir tanım yoktu. Ailesinin 49 ferdini Holokost’ta kaybeden Lemkin, hayatını soykırımı yasaklayacak uluslararası yasalar için mücadele etmeye adadı. Talat Paşa suikastini gerçekleştiren Soğomon Tehliryan’ın yargılanması sırasında kendine şu soruyu sormuştu: “Neden bir milyon kişinin öldürülmesi, bir kişinin öldürülmesinden daha az suç?”. Bu ilgi çekici film, Lemkin’in son dönemlerindeki kritik çalışmalar kadar, şiddet ve nefret karşısında Lemkin’in mücadelesini sürdüren dört günümüz aktivistini de inceliyor.

Samantha Power’ın Pulitzer ödüllü kitabı, A Problem From Hell‘den esinlenen film, bizi Nürnberg’den Lahey’e, Bosna’dan Darfur’a, suçtan adalete, kayıtsızlıktan eyleme provokatif bir yolculuğa çıkarıyor.

4 Nisan Cumartesi 19:00

Diyar

Yön: Devrim Akkaya, Türkiye, 2014, 71′

Devrim İstanbul’da yaşayan bir yoga eğitmenidir. Ailede yaşanan özellikle göç, çocuk ölümü, cinayet ve reddedilmiş birey gibi travmaların bir sonraki kuşaklar üzerindeki etkilerini savunan bir terapi çalışmasına katılır. Burada, sahip olduğu yalnızlık, ait hissetmeme ve kendi ailesini kurmakta gösterdiği direncin nedenleri üzerine düşünürken 1915 Ermeni Soykırımı sırasında evlat edinilmiş büyük dedesi gelir aklına. Ermeni kimliği aile tarafından hiçbir zaman yeterince araştırılmamıştır. Ailesiyle bunu paylaştığında ise büyük dedesi Yusuf’un mezarının bilinmeyen bir yerde kimsesizler mezarlığında olduğunu öğrenir.

18 Nisan Cumartesi 19:00

Ararat’a Dönüş

Yön: Jim Downing, Göran Gunér, Per-Åke Holmquist, Suzanne Khardalian, İsveç, 1988, 117′

“29 Mayıs 1985’te, Filistinlilerle ilgili Gazze Gettosu (Ghaza Ghetto) adlı filmim ABD’de gösteriliyordu. Gösterimden sonra, siyah saçlı bir adam bana yanaştı ve şöyle dedi: ‘Şimdi artık bizim, yani Ermeniler hakkında bir film yapmanız lazım.’ Ararat’a Dönüş‘teki ana karakterlerden biri olan Raffy ile böylece tanışmış oldum.” Per-Åke Holmquist.

Ararat’a Dönüş, 1915 Ermeni Soykırımı’nı konu alan ilk uzun metrajlı belgeseldir. Film bugüne kadar bir çok festivalde ve TV kanalında gösterilmiş, pek çok ödül kazanmıştır.

2 Mayıs Cumartesi 19:00

Kaybettik Sizi…
Yön: BIRN, Bosna-Hersek, 2014, 42′

Kaybettik Sizi… ailelerinin kaybolan üyelerini arayan insanların hikâyesini anlatıyor.  Fikret Bacic Prijedor’da öldürülen karısının ve çocuklarının kemiklerini arıyor 22 yıldır. Blazenka Djumic, dört yıl önce kaybolan kızını bulmanın umuduyla yaşıyor. Onlar, kaybettikleri sevdiklerini arayanlardan yalnızca ikisi. Bacic “Bosna Hersek’e sadece ailemin kemiklerini bulmak için değil, onları öldürenlerin adalete teslim edildiklerinden emin olmak için de geldim” diyor.

Film kayıpları arayışın detaylarını gösteriyor, ana aktörleri takip edip onların rollerini vurguluyor ve DNA analizinin nasıl yapıldığını anlatıyor. Kayıplar meselesine sadece eski Yugoslavya örneğinde olduğu gibi silahlı çatışma değil örgütlü suç ve insan kaçakçılığı sonucunda ortaya çıkanlar üzerinden de bakıyor.

Beyaz Bir Paralı Askerim
Yön: Taha Karimi, Irak-İran, 2011, 64′

Zamanında Irak Baas Partisi paralı ordusunun başında olan Said Jaf şimdi yeni Irak mahkemesinde Kürtlere karşı yürütülen Enfal Soykırımı’na müdahil olmaktan dolayı yargılanmaktadır. Enfal Soykırımı’nda 182 bin Kürt toplu mezarlara gömülmüştür. Said Jaf elinde bir kamerayla Kuzey Irak’taki köylere gider. Soykırım süresince 1000’den fazla insanı kurtardığına inanan Jaf, film boyunca köylerde dolanıp durarak Baasçılardan kurtardığı tanıklar bulup onlara gerçek hikâyelerini kamera önünde anlattırma derdindedir. Jaf tarihte karşılaştırılabileceği tek bir adam olduğuna inanmaktadır. O da İkinci Dünya Savaşı sırasında yüzlerce Yahudi’nin hayatını kurtarmış olan Oscar Schindler’dir.

16 Mayıs Cumartesi 19:00

Hesaplaşma

Yön: Pamela Yates, ABD, 2009, 95′

20. yüzyılın sonlarında, dünya çapında yinelenen toplu kıyımlara tepki olarak 120’den fazla ülke UCM -Uluslararası Ceza Mahkemesi’ni kurmak üzere bir araya geldi. UCM, faillerin (ne kadar güçlü olursa olsunlar) insanlığa karşı işlediği suçları, savaş ve soykırım suçlarını yargılamak üzere kurulan ilk kalıcı mahkeme oldu. Hesaplaşma, UCM savcısı Luis Moreno Ocampo ve ekibinin üç yıl boyunca dört kıtada sürdürdüğü dinamik mücadeleyi takip ediyor. Çıkartılan çok sayıda tutuklama emri ve dava talebinin arasında, Sudan devlet başkanı Ömer el-Beşir’in Darfur’da yürütülen soykırım için tutuklanması talebi de var. Lahey’deki bu küçük mahkeme dünyayı değiştirmek ve yeni bir adalet modeli geliştirmek için çabalarken, mağdurlar beklemeye ve acı çekmeye devam eder. Savcı başarılı olabilecek mi? Dünya, adaletin üstünlüğünü sağlayabilecek mi?

30 Mayıs Cumartesi 17:30

Sessizliğin Bakışı
Yön: Joshua Oppenheimer, Danimarka, 2014, 99′

Söyleşi: Dehşetin Estetiği

Tümay Arslan – Mimar Sinan Üniversitesi Sosyoloji Bölümü

Bülent Bilmez – Bilgi Üniversitesi Tarih Bölümü ve Tarih Vakfı

Necati Sönmez – Documentarist İstanbul Belgesel Günleri

Öldürme Eylemi‘nde (The Act of Killing) 1960’larda Endonezya’da yüzbinlerce insanı öldüren katillerle bizi yakından tanıştıran Joshua Oppenheimer, Sessizliğin Bakışı‘nda ise bizi o günlerde abisini kaybetmiş Adi ile tanıştırıyor. Ağabeyinin ölümünün detaylarını Öldürme Eylemi‘nin çekimleri sırasında öğrenen Adi, bugün hâlâ iktidarda olan katillerle yüzleşmeye karar veriyor. Kuşkusuz çok cesur bir karar bu. Bazı sorular nasıl sorulur ki? Ama bir o kadar da sessiz bir onur var Adi’nin yüzleşmelerinde. Amacı suçlamak değil, anlamak. Adi, söze gelmeyecek kadar korkunç bir travmaya bir kapanış cümlesi arayan, kolektif bir kâbusun özrünün ve dolayısıyla şifasının peşine düşmüş bir savaşçı.

Detaylar

Başlangıç:
28/03/2015 @ 11:00
Bitiş:
30/05/2015 @ 17:00
Etkinlik Kategori:

Mekan

Depo İstanbul
DEPO / Tütün Deposu Lüleci Hendek Caddesi No.12 Tophane
İstanbul, 34425 Turkey
Telefon:
+90 (212) 292 39 56 - 57